74.2
74.3
74.4
74.5
74.7
74.8
74.9
74.10
74.11
74.12
74.13
74.14
74.15
74.16
74.17
74.18
74.19
74.20
74.21
74.22
74.23
74.24
74.25
74.26
74.27
74.28
74.29
74.30
74.31
74.32
74.33
74.34
74.35
74.36
74.37
74.38
74.39
74.40
74.41
74.42
74.43
74.44
74.45
74.46
74.47
74.48
74.49
74.50
74.51
74.52
74.53
74.54
74.55
74.56
|
1. Giris: Müzzemmil suresi ile ayni dönemde vahyedilmistir. Surenin ilk 30 ayetinin bir bütün halinde indigi rivayetleri varsa da, bu rivayetleri bu surenin ilk bölümünden sonra indigi rivayetleri ile uyusturmak biraz zordur.Çünkü ilk 30 ayet içinde Mekke müsrikleri ile çetin bir savasimin verildigi görülmektedir.Eger surenin inis tarihini daha gerilere alirsak bu ilk bölümün bir bütün olarak vahyedildigi kabul edilebilir. "Müddessir" hitabinin da surenin baslangicinda yer almasinin mutlaka peygamber "örtüye bürülü oldugu" bir zaman diliminde bu vahyin gelmesini gerektirmedigi düsünülebilir. Üzerinden atilmasi istenilen örtünün maddi anlamindan öte bir anlami oldugu açiktir. 31. ayetten sonrasinin ise daha sonraki dönemlerde indigi kesindir. 2. Kiyam ve Islami Hareket: "Kiyam" kelimesinin halk islamindaki anlami namazda ayakta durma ile sinirlidir. Çagdas dönemlerde Kiyam kelimesinin müslümanlarin tarihinde yer alah "huruc" anlamiyla diriltilmekte oldugu da görülüyor. Bu çagdas huruc, önceleri bagimsizlik savaslari için kullanilmissa da bugün taguti rejimlerin yikilmasi için baslatilan devrimci bir süreci ifade etmektedir. Kelimenin anlamindaki bu genislemeler bir yana surenin ve Kur'an'in muhteviyati içinde kiyam toplumsal degismenin rukunlari (Rad ll) için kullanilmaktadir. Müzzemmil suresinde bireysel degisme degisme için vazedilen kiyam emri, Müddessir suresinde toplumsal degisime tevcih edilir.Ve bu iki kiyamin içiçeligi Salat'ta en bariz sekilde görünür. (Alak 9-10:Salattan menedilme olayi).Kiyam inzar içindir.Inzar Islami harekitin olmazsa olmaz boyutlarindan olmakla beraber islami hareketin kurani terminolojisini tenvir ve bisete kaydirmak daha anlamli olacaktir. bu kelimeler ve islami hareketteki izdüsümleri üzerinde ayrica durulabilir.Kavramlarin bizzat kullanildigi sureler gözönünde bulundurularak. Inzara dayali kiyamin Bati Avrupali okur için anlami büyüktür. Benzeri kosullari yasayan bütün toplumlarda da islami hareket, bu mihval üzere okunacaktir. Ama bu yöntemin global olarak geçerli olmadigi, 1992 lerin dünyasinda "Medine'si olan bir mekke'nin yasanmakta oldugu unutulmamali. 3. Rabbin Tekbiri: Evrensel münkir medya'nin "Fundementalist" "Köktenci" olarak tavsif ettigi Murani müslümanlar dünyanin her yerinde gelenegin müslümanina kendilerini ifade etmede ayni türden bir zorlugu yasiyorlar.Kur'an'dan uzak, yüzyillarin biriken tortusu tevhid kelimesindeki Allah'in tekbinini öylesine acimasiz bir sekilde massetmistir ki onu olanca gerçekligi ile beyan etmeye kalkanlar, Hz. Rasül'ün bu ayetleri Raübb'inden aldigi zaman karsilastigi muhalefetin bir benzeri ile karsilastiklarin görmenin saskinligini yasiyorlar.O da toplumuna Allah'in varligini izahtan çok, onu tanrilar hiyerarsisinde bir yere okurtanlara karsi bütün tanrilarin geçersiz kilinarak Allah'in biricik tanriligini ilanla ugrasmisti. Tekbirin kurani anlami budur. Yoksa "Mukayeseli olarak ilahlar arasinda en büyük ilah olarak Allah'i tani " demek degildir tekbir. Hz.Rasül'ün islami vaazi öncelikle atalari uyarilmamis bir kent halkina yönelik olarak basladi. Ve kentin en yüce ilahlari olan Lat ve Hubel'e karsi amansiz bir savas açildi. Bu yöresel ilahlarin tebligde olanca açikligi ile beyan edilmesi çagdas teblig içinde önemli kuskusuz. Ama dünyanin evrensel bir köy haline geldigi çagimizda bu tekbirin gerçek hüviyeti bütün halklar katinda dünya istikbarina karsi Allah'i birlemek oldugu unutulmamalidir. 4. Ricz'den Hicret ve Siyab Temizligi Sorumluluk altinda ezilmek çikar yol degildir. Örtüye bütünmek vahyi kusandigini farketmemek olmaz.Üzerinden atilacak örtü ifadesi ile elbisenin temizliginin birbirine yakin ayetler içinde zikredilmesi önemlidir. Bu elbise arablarda bir deyimdir.Gerçek elbise ile bir ilgisi yoktur.Yüce bir ahlak üzere olan Elçi'ye (Kalem 3), Allah'i ricsden,düsünmesini kirleten, yapisina sirayet edebilecek bütün kirliliklerden uzaklasma, üzerine Rabbani bir boyayi sürünmeyi tavsiye etmektedir. Bu tavsiye Hz.Rasül'ün sahsinda onunla insanlara bir hitaptir. Toplumsal inzar, Allah7i tekrbir en anlamli biçimde yasanir bir ahlak olarak topluma örneklenebilirse bir anlam kazanacaktir.Bireysel degisim mi, toplumsal degisim mi önceliklidir sorusunun anlamini yitirdigi bir nokkadir bu.( Bunun geleneksel olarak ifade edilmis biçimi: Büyük cihad/ Küçük cihad ayrimi).Ricz'den hem düsünsel, hem de eylemsel olarak uzaklasilacak, elbiseler de ayni sekilde temiz kilinacaktir. Kurani mesaji derinlemesine idrak edenler '(er-Rasihune fi'l-Ilm, aydin, ulema vs.) bunun örneklenmesini ve islenen surelerin hayatin içinde bir yer edinebilmesini denetleyebilmelidirler.Örnegin Alak suresinde hatirlanan Salat'tan menedilme olayina ragmen secdeye devam buyrugu yasanabiliyor mu? Kalem suresinde yerilen insan ahlakinin hala aramizda yasaniyor olmasindan bir rahatsizlik duyulmuyormu?( söz getirip götürme, asagilama vs.),gece kiyami, elbisemiz haline gelebilmis mi? Müzzemmil ve Müddessir olabiliyor muyuz?) 5. Ayetlere ragmen direnen: Yapayalniz yaratilan bir adam. Herkes gibi bir alaktan (Alak 2).Sonra toplumsal bir varlik haline geldi. Allah'in cari yasalari isledi, bilgilendi. (Alak 4/5).Belki genis bir servet sahibi de oldu.Bu olus ister yasal yollarla gerçeklessin isterse yasadisi farketmez. Allah'in belirli bir hikmet geregince izni altinda gerçeklestigi için ayette serveti verenin Allah oldugu belirtilir.(Müddessir 12). Sonra bu serveti etrafinda çocuklar gelir (13).Önüne sayisiz firsatlar ve imkanlar çikmistir(14).Gözü ise sürekli daha da fazlasindadir.(15).Burada vasiflari çizilen insan taplosuna Kalem suresinden de tanigiz. Ayrica toplumsal hayatimizdan da. Bunca nimet kisiyi Rabbine giden bir yol edinmeye götürmeli iken o istigna içinde tugyan eder.(Alak 6-7).Allah'in bunca ayetine karsi koymaya kalkisan bir inatci haline gelir.(Müddessir 16).Buradaki ayetler hem Allah7in siralamis oldugu nimetlerdir, hem de bu nimetleri hatirlatan bu gibi vahyi ayetlerdir. Vahye ve inkarci ayetin giristigi karsi koyma süreci evrensel bir hastaliktir.Ayetlerle öncelikle kendimizi denetlemeli ve bunun disa vurumu olarak da toplumun olumsuz tipleri üzerinde bu ricz karekterleri somutlastirilmali, kitleleri elbiselerini temizlemeye çagirmaliyiz. 6. Kanitlari Örtme Çabasi: Salih insan için önüne sunulan kanitlar bir kurtulus vesilesi iken hastalikli tipler için kabul etmemelerini hakli kilacak mazeretler arama süreci baslar. 18-25 ayetleri arasinda iste bu sürec hikaye edilmektedir. Vardigi yalan karar su: "Bu Muhammed'in kendi sözleridir.Vahy degildir. Bunu bir baskasindan ögrenmistir. Evet kabul ediyoruz ki birazda etkili-büyülü sözlerdir.Ama hepsi bu." Benzeri çabalar her dönemde görülecektir. Müslüman dünyanin az akleden aydinlanmamis beyinleri, kendilerine ögretilegelen oryantalist telkinleri seslendirdiler ülkelerinde. Biz biliyoruz ki bu Muhammed a.e ögretilen bir söz degildir, ama onlarin bu sözleri kendilerine ögretilen dilemma bir tekerlemedir. 7. Sarp bir yokus ve sakar: Kur'an bu iddiayi asla ciddiye almaz ve mü'minlere de ciddiye almamalarini telkin eder. Kur'an7in sonraki surelerinde görecegiz ki onlara bu iddialarinda samimi iseler Kur'an'in benzerini olusturma çagrisinda bulunulmus bu konuda hertürlü yardimlasma da serbest birakilmistir. Ama iddiayi atanlar bile attiklarina inanmadiklarindan bunu deneyemediler. Su halde yapilacak sey suresin basindaki emirdir, inzar et, meydan oku. (Müddesir 2).Sura üfürüldügü zaman, kafirler için hiç die kolay olmayan zorlu bir gündür.(Müddessir 8/10).Sen bu iddia sahibini bana birak.(ll).Rabbin için sabirla çalismalarina devam et.(7). Ve inzar kiyamet sonrasina uzanir. Kendisini yakmak için susamis, içine aldigini tekrar disari vermeyen herseyi eritip yokeden sakara sürülecektir o. Alak suresinde Nadiye'sine çagiran Ebu Cehl'e karsi zebaniler dikilirken, burada onun ogullari kendisine fayda vermeyecek ondokuzla korkutulur. 8. Mütesabih Örnekler: Mücrimler tarafindan ondokuz sayisi alay konusu yapildi. Yine ayetlere, kanitlara karsi örtme çabasinin bir uzantisi idi bu.Yerilen kötü vasiflari örtücü konuyu baska bir mecraya çekici bir taktik. Bu da bir deneme (fitne) idi. Meleklerin zebanilerin sayisinin azligi çoklugu düsünen insan için ne ifade edebilir ki? Onlara bu kudreti veren Allah iken, kemmiyetin bir önemi yokken bu nasil bir muhakeme idi. Bu ifadelerin mütesabih oldugu risaleti taniyan Kitap Ehli'nin kolayca bilebilecekleri bir husustur. 31. ayet buna dikkat çeker. Kalblerinde hastalik olanlar ise demagojiye (burdaki anlamiyla mütesabihe) takilmaktan özel bir zevk duyarlar. Allah onlar için daha açik ve net cevabini verir: "Rabb'inin ordularini ondan baskasi bilmez." Bunlar ise insan için ancak bir ögüttür. Kur'an'daki tüm gaybi haberleri bu türden ögüt olarak, inzar olarak anlamak gerekir. Cennet, sakar... Allah'in sifatlari ile ilgili ayetler içinde bu kural aynen geçerlidir. 9. Sefaat: Kazanilana karsilik rehine: Insan için Ahiret'te ancak yaptiginin karsiligi vardir baska bir kurtulus yoktur. Bu yargi, kur'an'in onca tekrar edilen bu ve benzeri ayetlerinin okuyucusunda birakmis oldugu kesin bilgidir. Kisinin yaptiklari ancak onun için bir kurtulus fidyesi olacak, bu fidyeye karsi bir rehinedir nefsi.(Müddessir 38).Bu kesin bilgi ve insanlari mutlaka çalismaya çagiran bu kesin açiklamalar ardarda pekistirilen yeminlerin ardindan verilir. (müddessir 32-34). 10. Öne Geçenler/ Geride Kalanlar ve Ashabi Yemin: Geride kalanlar bu sinavi kaybedenlerdir.Öne geçenler ise kazananlar. "Ashabi Yemin" öne geçenlerin diger bir adi olabilecegi gibi Vakia suresinden anlasildigi kadari ile öne geçenler Azhabi Yemin'den daha ileride olanlarda olabilir. Neyin sagi? Bilmiyoruz.Bu bilgisizligimiz de bize bir sey kaybettirmiyor. Vahy insanlarin üçe taksim edileceginden ve bunlar içinde kurtulanlar ile kaybedenlerin iliskisinden bahsediyor ki bu bahsediste bizce kapali bir taraf yok. 11. Niçin Sakar'a Düstünüz? Bu soru Ashabi Yemin tarafindan, geride kalanlara sorulur. Onlar dünyada yapageldikleri ölene kadar sürdürmekte kararli olduklari dört suçu sayarlar: "Biz namazlilardan degildik, yoksulu yedirmezdik, tutkulara dalanlarla dalar gidirdik, Din Gününü yalan sayardik." Diger bir ifade ile sunu söylerler: ""Biz sorguya çeekilecegimizi sanmadigimiz için tutkulara dalardik. Bunun sonucu namaz bizden uzak olur bu sebeten de yoksulu doyurmayi hatirlamazdik. Namaz ve yoksul doyurma. Müzzemil'deki ifade mü'minlerin vasiflari idi.Burdaki ifade mücrimlerin vasiflanamadiklari sey. Kur'an bu birliktelige tekrar tekrar dönecektir.